Byungchae Ryan Son

Yapay Zeka Çağında 'Beden': Unutmanın Paradoksu

  • Yazım Dili: Korece
  • Baz Ülke: Tüm Ülkelercountry-flag
  • Diğer

Oluşturulma: 2024-05-20

Oluşturulma: 2024-05-20 16:11

Geçen yıl Temmuz ayında yayınlanan bir araştırmaya göre, hayatımızda sıklıkla olumsuz olarak görülen unutma kavramının, Yapay Zeka (YZ) öğrenme yeteneğini artırmada büyük bir fayda sağlayabileceği ortaya konuldu. Bu durum, öğrenme ve hafıza hakkındaki geleneksel bakış açımıza meydan okumasının yanı sıra, YZ'nin fiziksel ve bilişsel çevremizi nasıl etkileyebileceğine dair benzersiz bir bakış açısı sunuyor. Günümüzde çoğu gelişmiş YZ sistemini çalıştıran yapay sinir ağları, insan beyninin karmaşık nöron ağını yansıtıyor. Bu sistemler, rastgele görünen bir şekilde bilgi işlemeyle başlayarak, öğrenme yoluyla verilerin akışını iyileştirerek performans ve anlayışı artırma yönünde ilerliyor.

Yapay Zeka Çağında 'Beden': Unutmanın Paradoksu


Ancak bu, özünde çok fazla bilgi işlem kaynağı gerektirdiğinden, süreçte ayarlamalar yapılması gerekiyorsa tüm işlemin yeniden başlatılması gereken bir verimsizlik ve kaçınılmaz bir ilişki olarak kabul ediliyor. Ancak bu araştırmada ortaya çıkan seçici unutma yaklaşımı, öğrenme sürecinde önceki temel bilgilerin silinmesiyle genel bilgi işlem gücünün daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Bu durum, unutmanın bir kusur değil, verimliliği ve uyum sağlama yeteneğini artıran bir işlev olduğunu teyit eden bir vesile oldu.


Dijital çağın insan bedeni, sağlığımızı izleyen giyilebilir cihazlardan bilişsel yeteneklerimizi genişleten akıllı telefonlara kadar giderek daha fazla teknolojiyle bağlantılı hale geliyor. Akıllı telefonlar aracılığıyla çok fazla şey görüyor ve yaşıyoruz. Birinin hayatının anlarını gözlemleme fırsatı, içerik olarak adlandırılıyor ve dijital platformlar içinde bireylerin birçok şeyini kaydetme yetkisi ve fırsatına sahip oluyoruz.


Ancak, bu şekilde sınırsızca kaydedilen birçok kişisel bilginin tersine bir yük haline gelmesi veya silmek istense de silinemeyen bir iz haline gelmesi, yeni bir hafıza sistemi oluşturmamıza neden oluyor. Bu sürekli bilgi akışı, benzeri görülmemiş bir bilgiye erişim sağlıyor ancak ruhsal ve bedensel esenliğimiz açısından da bir meydan okuma oluşturuyor. Bu nedenle, unutma kavramı, bu dijital aşırı yükü yönetmek ve her gün karşılaştığımız muazzam miktarda veriyi önceliklendirmek ve işleme koymak için önemli bir kriter olabilir.


Beyin bilimi açısından, unutma, hafıza sistemlerimizin sahip olduğu bir kusur olarak kabul ediliyor. Beyin bilimciler için unutma, mücadele edilmesi gereken bir hedefti. Ancak nörobiyoloji ve bilgisayar bilimi perspektifinden, unutma sadece normal bir süreç değil, aynı zamanda bilişsel yeteneklerimiz, yaratıcılığımız, duygusal mutluluğumuz ve sosyal sağlığımız için faydalı bir sonuç veriyor.


Filozof Kang Sin-ju, 'Unutma ve Özgürlük' adlı eserinde, unutmayı bir tür aptallık veya basit bir hafıza kaybı olarak anlamamamız gerektiğini savunuyor. Aksine, unutma, geçmişte kalmak isteyen insan için bir tür aşma çabası, yoğun bir mücadele anlamına geliyor. Onun bakış açısından, unutma bir kayıp değil, mutluluk, umut ve bugünü yaşamak için gerekli bir süreç olarak yorumlanıyor. İnsan, inatçı bir şekilde ben merkezli bir varlık olduğundan, boşalma aşamasından geçerek ancak diğerleriyle karşılaşma fırsatı elde eder. Bu nedenle, unutma onun iddiasına göre, güçlü bir sağlığın başka bir biçimi olabilir ve bu iddia tahmin edilenden çok daha fazla şey öğretiyor.


YZ günlük hayata entegre oldukça, bedenimizle olan ilişkimizi daha da çeşitli açılardan yeniden değerlendireceğiz. YZ sistemlerindeki unutmanın verimliliği ile insan bilişinin faydaları arasındaki benzerlik, teknolojinin fiziksel ve ruhsal manzaramızı yeniden şekillendirdiği incelikli yolları anlamak için başka bir süreç olarak kabul edilebilir. YZ'yi geliştiren bilim alanlarında, unutmanın paradoksunu kabul ederek daha önce görülmemiş bir yenilik süreci oluşturuldu. Peki ya şimdi, unutma kavramını, rolünü ve anlayışını sunan bedenimize bu unutma paradoksunu nasıl uygulayabiliriz? Soru sormaya ihtiyaç var.



Kaynaklar


Unutma ve Özgürlük⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠

Yorumlar0